Külüstür Arabamı Vize Muayenesinden Nasıl Geçirdim

  • 589

Külüstür Arabamı Vize Muayenesinden Nasıl Geçirdim Benim 1973 model Renault külüstür bir otomobilim var. Gören de soruyor, bu araba nasıl yürüyor diye. Dedim ki, her gün trafikçilerle köşe kapmaca oynamaktansa bunun vizesini yaptırayım, rahat rahat trafiğe çıkayım. Arabanın kaportası dökülüyor; önce kaportacıya gittim. İki gün sonra hazır olacağını söyledi. Bu arada elektrikçi de yakınlardaydı. Ona da o iki gün içinde elektrik düzenine bakmasını söyledim. İki gün sonra kaportacıya vardığımda hayret, araba pırıl pırıl olmuştu. Elektrikçiye sordum, “abi çok işim vardı, bakamadım” dedi. “Sen önce tamircide işini bitir, sonra bana gel”. Tamirciye gittim, bugün yapacağına söz vermiştin dedim. “Abi, işler çok, yarın sabah gel”. Sabah gittik “Şimdi geliyorum”. Gidiş o gidiş, adam öğleye kadar ortadan kayboldu. Neyse, öğleyin işe başladık. Arabanın altına girmiş, bir şeyler söküyor. O arada telefon. “Abi, şu anahtarı tut da, düşmesin. Ben telefona bakayım”. On dakika arabanın altında çalıştıysa bunun beş dakikası gelen telefonlara cevap vermekle geçti. Bu arada hem çıraklara, hem de kuyrukta bekleyen müşterilere laf yetiştirmeye çalışıyordu. Akşam oldu, eve gittim. Ertesi sabah erkenden elektrikçide soluğu aldım. Uzunca bir süre bekledikten sonra bana sıra geldi. Elektrikçi ağzında bir cigara, arabadan arabaya koşuşturuyor, her birine dokunduktan sonra turuna yeniden başlıyordu. Moralim bozuldu, eve gittim. Bir sonraki sabah yine elektrikçinin yanındaydım. “Araba hazır mı”? “Hazır abi, her şey tamam”. Kalktım haftanın son günü Tüv Türk’ün Esenköy’deki istasyonuna gittim. Sıra düzenli, kalabalık olmasına rağmen randevuyla girildiği için kargaşa olmuyor. Adamlar işlerini düzgün yapabilmek için ellerinden geldiğince gayret ediyorlar. Bizim araba muayeneye girdi. Bir de baktım farlar yanıp sönüyor. Allah, Allah. Bu nasıl iş? Teknisyen kornaya bastı, camlara su fışkırdı. Daha neler, neler. Birkaç da gözümüzden kaçan kusur vardı. Korktum, teknisyen bana çatar da “arkadaş sen benimle dalga mı geçiyorsun, böyle araba muayeneye getirilir mi” der diye. Her halde yaşıma hürmeten ses çıkarmadı. Vize tekrarı yapılacak. Yeniden elektrikçiye vardım. Vaziyeti anlattım “her halde sen bu kabloların hepsini ters bağladın” dedim. “İşler çok yoğun, aceleye gelmiş olabilir, şimdi yaparız”. Tamam oldu, kontrollar yapıldı, her şey düzgün çalışıyor. Muayene istasyonuna gittim. Sıraya girmeden ışıklara bir daha bakayım dedim. O da ne, sinyallerden biri yanmıyor. Hemen gerisin geri elektrikçiye. “Abi, bunun duyu çürümüş, yenisini takalım”. Olur, peki. Döndük muayeneye, sinyal tamam. Bu sefer de fren lambasının teki yanmıyor. “Arkadaş, bu demin yanıyordu?”. Teknisyen kibarlık gösterdi. Ben muayeneyi yapmamış olayım, sen git bunu düzelt getir. Yine elektrikçi. “Bu ampul hava almış”. Değiştirdi, yine olmadı. Sonra baktım, lehim, kaynak derken ampul yandı. En sonunda akşama doğru dördüncü gidişimde vizeden geçtim. Bilmem, belki adamlar halime acıdılar da ince eleyip sık dokumadılar. Ben neden bu hallere düştüm? Tamircilerin hiçbirisine kızmıyorum. Çünkü işleri başlarından aşkın. Sanayide çırak yetişmiyor. Mevcut ustalar da yaşlanıp işi bırakınca sanayi kapısına kilit vuracak diye korkuyorum. On kişinin ancak yapabileceği bir işi üç-dört kişiyle yapmaya çalışırsanız o işten hayır gelmez. Tüv Türk kapısına bir ilan koymuş. Araç muayenesinde çalışacak meslek lisesi veya yüksekokul mezunu teknik uzman aranıyor diye yazıyor. Demek ki onlar da eleman sıkıntısı çekiyor. Esnaf derseniz, hali perişan. Büyük sanayi aynı durumda. Her fabrikanın kapısında bir kuyruk, “Müdürüm, her işi yaparım”. “Tahsilin ne”? “Filanca yüksekokul”. “Peki, frekans modülatörü nedir, bilir misin?” “?????” “ Efendim anlayamadım”. “Biz burada elektronik alet imal ediyoruz. Sen daha frekans modülatörünün ne olduğunu bilmiyorsun. Bir de sana parça isimleri mi öğreteceğiz, kusura bakma”. Çözüm nedir. Onu da bir sonraki yazımızda tartışacağız. Not: Konunun bütünlüğü ile ilişkili olmadığı için buraya yazıyorum. Konuştuğum Tüv Türk yetkilileri Fethiye’de çok sayıda motosiklet olduğunu, ancak bunların çok azının muayeneye geldiğini söylediler. Vatandaşa kolaylık olsun diye Muğla makasında Günlükbaşı yönünde yüz metre solda bir motosiklet muayene istasyonunun da hizmete devam ettiğini belirttiler. Duyurulur.

Yazarın Diğer Yazıları