Kılıçdaroğlu Doğru Söylüyor

  • 4176

CHP lideri Kılıçdaroğlu ile Başbakan Erdoğan arasındaki söz düellosu günden güne kızışıyor. Kılıçdaroğlu iktidara geldikleri zaman yapacaklarını bir vaadler kümesi olarak vatandaşla paylaşıyor. Erdoğan ise buna karşılık söz konusu vaadlerin ekonomik bakımdan gerçekleşmesi mümkün olmadığını savunarak Kılıçdaroğlu’nu yalancılıkla suçluyor.
Kanımca Başbakan burada yanılıyor. Ben CHP iktidara gelme şansı bulursa Kılıçdaroğlu’nun vatandaşa verdiği sözlerin tamamını tutacağına inanıyorum.
KIlıçdaroğlu’nun vaadlerini iki ana grupta toplamak mümkün. Bunlardan birincisi sosyal ve hukuk alanında yapacağı değişiklikler. Bunlar zaten tartışma konusu olmuyor. Mecliste yeterli çoğunluğu bulursanız bu değişiklikleri yaparsınız. Asıl tartışma konusu ise ekonomik program üzerinde yoğunlaşıyor. CHP iktidara gelirse mazot fiyatlarını bir buçuk liraya düşüreceğini, bunun yanı sıra birçok temel mal ve hizmetin fiyatlarında indirime gideceğini söylüyor. CHP ayrıca her yoksul aileye ayda altı yüz lira maaş bağlayacağı sözünü veriyor. Bunun yanı sıra 2B arazilerini köylülere bedava dağıtacağı konusunda da bir sözü var. Askerlik süresi konusunda ise askerliği yarı yarıya kısaltacağı iddiasında bulunarak isteyene bedelli askerlik hakkı tanıyacağını iddia ediyor.
Bana kalırsa Kılıçdaroğlu seçimler yaklaştığında iyice uçuşa geçecek. Gelir vergisini yüzde ona indireceğini, bu parayı da 2023 yılına kadar tahsil etmeyeceğini; her doğan çocuğa on bin lira yardım yapacağını iddia etmeye başlayacak.
Bütün bunlara nasıl cevap verilir ki. Başbakan Erdoğan Kılıçdaroğlu’nun verdiği bu sözleri tutmasının imkansız olduğunu, zira bu işleri yapmak için yeterli kaynak bulunmadığını söylüyor. Doğrudur, CHP dediklerini yaparsa devletin bütçesi bir yıl içinde tepetaklak olur. Devletin gelirlerini yarı yarıya azaltacak bir program uygularsanız devlet kısa sürede iflas eder. Ülkeyi idare etmek için yola çıkmış hiç kimse böyle bir girişimde bulunmaz.
Ancak CHP’nin devleti idare etmek gibi bir amacı olmadığı anlaşılıyor. Çoğu sözcüsünün ve özellikle kemikleşmiş seçmeninin söylediklerine bakılırsa amaç Ak Parti iktidarından kurtulmak. Zira CHP bir sınıf partisidir. Askeri ve sivil bürokrasi ve onun açık ve gizli iktidarından nemalanan bir asalak burjuvazinin ittifakından oluşmuştur. Ak Parti iktidarıyla birlikte bu sınıf ittifakının milletin üzerindeki yüz yıllık egemenliği son bulmuştur. Amaç bu egemenliği yeniden kurmaktır.
Bir an için CHP’nin iktidarı ele geçirdiğini var sayalım. Kılıçdaroğlu sözünde durur. Mazotu ucuzlatır, vergileri düşürür. Her önüne gelene maaş bağlar. Devletin topraklarını vatandaşa bedava dağıtır. Bunları yapmak için elinde yeterli kaynak vardır. Önce bütün yatırımları durdurur. Tüp geçit, boğaz köprüsü, İstanbul kanalı, oto yollar bunların hepsi tarih olur. Zaten kendisi de bu yatırımlara karşı olduğunu söylüyor. Önceden bu iş için bir kenara ayrılmış kaynaklar dağıtılır. Bunlar bitince de doksan beş milyar olduğu söylenen döviz ve altın rezervlerine el atılır. Bu da bir süre idare eder. Vatandaş gerçek sandığı bir rüya aleminde avutulur.
Bu arada yine söz verildiği üzere Ergenekon sanıkları bir yolu bulunarak aklanır. Onların yerine çeşitli yolsuzluk iddialarıyla eski dönemin sorumluları yerleştirilir. Anayasa reformu rafa kaldırılır. Vatandaşa verilmiş olan bütün özgürlükler bir bir geri alınır. Bu sırada cebi hala dolu olan halk olup bitenlerle pek ilgilenmez.
Ancak bir süre sonra deniz kurur. Devlet memura maaş verecek parayı bulamaz duruma gelmiştir. İşte o arada terör örgütü imdada yetişir. Doğu ve Güney Doğuda yoğun saldırılar başlatır. Bunların karşısına serbest bırakılmış Ergenekon sanıklarının öncülüğünde yarı resmi kuvvetler çıkartılır. Artık iş terör örgütü ile güvenlik kuvvetleri arasındaki bir çarpışmadan çok Türk-Kürt savaşı haline dönüşmüştür. İktidar dizginleri tamamen kaybetmiş, idare fiilen bir takım yasa dışı güçlerin eline geçmiştir. Bir kesim vatandaş hala kahramanlık türküleriyle uyutulmaya devam edilmektedir. Bu sırada bazı kasetler ortalıkta dolaşmaya başlar. CHP yöneticilerinin kasetle başlayan siyasi hayatları, başka kasetlerle son bulur.
Daha sonra ne olur? Ben o kadar ilerisini bilemem. Bekleyelim bakalım. 12 hazirandan sonra ortaya çıkacak tabloya göre önümüzü daha rahat görmeye başlarız.
 

Yazarın Diğer Yazıları