İnanabilsem

Bizim gazetede haberleri en geç akşam 7-8 civarında yetiştirmek zorundasınız. Çünkü o saatten sonra sayfalar bağlanır, kalıplar matbaaya gider. Zaten biraz geç kalsanız sayfa operatörleri saatine bakmaya başlar. Biz köşe yazarları ise bu konuda daha şanslıyız. Genel olarak önceden cereyan etmiş olaylar üzerinde görüş bildireceğimizden vaktimizi hesaplı kullanır, mümkünse bir gün önceden yazımızı tamamlarız. Böylece çalışanlara son saatte ek bir yük bindirmiş olmayız. Bazen geç saatte gerçekleşmesi beklenen bir olay üzerine yazı yazmak gerekir. Bu durumda zamanları kullanırken dikkatli olmalısınız. Gazete yarın okuyucunun eline geçecektir. O halde bugünü yarın olarak düşünerek yazınızda olayı olmuş gibi gösterip geçmiş zaman kullanmak zorundasınız. Yazdınız, çizdiniz, gazete baskıya girdi, ama beklediğiniz, üzerinde yorum yaptığınız olay o gece gerçekleşmedi. Olmayan bir olay üzerinde yorum yapmış olup yalancı çıkarsınız. Şimdi 21 Ağustos Pazartesi saat 14:12. Salı günü çıkacak köşe yazım Babadağ teleferiği açılış töreni üzerine olacak. Ama korkuyorum, ya ara sıra olduğu gibi bir aksilik çıkar da tören yapılamaz, ben de yapılmamış töreni yapılmış gibi okuyuculara duyurursam diye endişeleniyorum. Endişelenmekte haklı mıyım? Bilmem. Fethiye Ticaret Odası Başkanı Akif Arıcan’ın söylediğine göre Babadağ teleferiği 30 yıllık bir beklentinin sonunda gerçekleşiyor. 2011 yılında Fethiye Ticaret Odası’nın öncülüğünde kurulan Güçbirliği şirketi bu işe soyunur. Gerekli izinleri almak ve projeyi hazırlamak tam altı yıl sürer. Sonunda Skywalk ismi verilen bu proje geçtiğimiz Nisan ayında konusunda uzman bir şirkete ihale edilir. İhaleyi alan şirket hemen alt yapı çalışmalarına başlar ve işi günümüze kadar getirir. Hayal meyal hatırlıyorum. Konu ilk gündeme geldiğinde daha Fethiye Ticaret Odası işe el atmamıştı. O zamanki söylentilere göre Babadağ’da Orman Bakanlığı ile Turizm Bakanlığı arasında bir yetki sorunu varmış. Bu çözümlenmeye çalışılıyormuş. Daha sonra teleferiğin yolu üzerinde özel mülk bulunduğunu işittik. Bu da bir çeşit engel oluşturuyormuş. Yakın zamanlarda 1200 metre pistine yol açma çalışmaları başladı. Bizim çevreciler hemen orman katlediliyor diye bağırmaya başladılar. Bilmem teleferik direkleri dikilirken sesleri çıkacak mı? İşin özü şudur. Kamu arazisine bir yatırım yapılacaksa bunun kararını devlet verir. Yani siyasi irade. Siyasi irade uygun görürse bunu programa aldırır. Bu program uyarınca kamu kuruluşları işbirliğine giderek taslak projenin oluşmasını sağlar, proje uygulanırken oluşabilecek sorunları ortadan kaldırır ve araziyi yatırıma uygun hale getirir. Sonra da yatırımcı kuruluşları davet ederek aralarından uygun olanını seçer ve onunla bir sözleşme yapar. İş böylece başlamış olur. Devletin herhangi bir programı olmaksızın hiçbir yatırımcı kuruluş şuraya şunu yapsam, buraya bunu koysam diye devletin kapısını aşındırmaz. Bu zaman kaybından başka bir sonuç vermez. Şimdi her zaman söylediğim gibi Muğla genelinde olsun, Fethiye’de olsun siyasi irade noksanlığı var. Siyasetçiler proje üretmiyor, var olan projelerin de takipçisi olmuyorlar. İşte Babadağ teleferiğinin de kaderi burada düğümlendi. Fethiye Ticaret Odası öncülüğünde kurulan Güçbirliği Şirketi ve Başkan Akif Arıcan babayiğitçe ortaya çıkıp bu işe asılmasaydı biz teleferiği bir otuz yıl daha beklerdik. Şimdi ben yine de inanamıyorum. Bu akşam saat 18:30 da Belceğiz Plajında Babadağ Teleferiğinin temel atma töreni yapılacak. Törene Odalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu dâhil çok sayıda önemli isim katılacak. Bu arada bir kısım ünlü sanatçılar da konser verecekler. Korkuyorum, ya birileri Ölüdenizin kumlarına ayakkabı ile basmak yasaktır diye bir mahkeme kararı çıkartıp töreni engellerse diye. O zaman biz yalancı çıkmış olacağız.