İki Olay, İki Mesaj

  • 4804

Başbakan Erdoğan Cumartesi günü Fethiye’deydi. Fethiye ve çevre beldelerden gelen otuz binin üzerinde vatandaşımız tarafından coşkuyla karşılandı.
Başbakanın gerçekleştirdiği miting sırasında Belediye Başkanımız Behçet Saatcı’nın kürsünün neresinde bulunduğunu izleyemedim. Ancak miting bittikten sonra koşa koşa alandan ayrılarak Belediye önüne gittiğini gördüm.
Biraz sonra Başbakan Erdoğan da miting alanından ayrılarak beraberindekilerle birlikte Fethiye Kaymakamlığına yöneldi. Öğrendiğimiz kadarıyla orada yanındaki bakanlar, Muğla Valisi, Ak Parti yöneticileri ve ilgili bürokratlarla birlikte kısa bir toplantı yaparak Fethiye’nin sorunları hakkında bilgi almış.
Bu sırada Fethiye Belediye Bandosu Kaymakamlık önünde bir konser veriyordu. Başbakan toplantıdan çıkıp otobüsüne yönelirken en can alıcı parça çalmaya başladı: Başbakanımızın çok sevdiği, her fırsatta da kendi sesiyle söylediği “Beraber Yürüdük bu Yollarda”.
Saatçı’nın Başbakan’a karşı böyle bir uğurlama düşünmüş olması kanımca devlete karşı olan tavrının bir göstergesidir. Zaten kendisi de açıklıyor “ Biz farklı partilerden olsak dahi o bizim başbakanımızdır. Devlete olan saygımızdan dolayı ona da saygı göstermek görevimizdir”. Keşki muhalefete mensup başka siyasetçiler de aynı davranış içinde olsalar.
İkinci olay geçtiğimiz Perşembe günü meydana geldi. Belediye Başkanımız basın mensuplarına bir akşam yemeği verdi. Önce restoranı kutlarım, servis düzenli, yemekler çok güzel, yalnız acele çıksın diye etleri biraz kuvvetli alevde ızgara yapmışlar. O güzelim etlerin çoğu yeri kavrulmuş. Onun dışında her şey mükemmeldi.
Biz yemeği tartışacak değiliz. Adettendir, böyle toplantılarda birisi çıkıp günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapıp davet sahibine teşekkür eder. Genellikle suya sabuna dokunmayan bir konuşmadır bu. Ama o akşam öyle olmadı. Aramızda bulunanların arasında hükümet karşıtlığı bir tutku haline gelmiş Erdal Orhan’a söz verildi O da Ak Partililerin ruhsatsız yapılara göz yumduğu için yetkililere şikayet ettiği Belediye Başkanını savunmaya başladı. Bu gibi durumlarda genellikle söz konusu kişinin suçsuz olduğunun er veya geç kanıtlanacağı gibi laflar edilip olayın üstü örtülmeye çalışılır. Ancak Erdal Orhan beklendiği gibi tam tersine hükümeti yerden yere vuran bir konuşma yaptı. Bu konuşma da orada bulunan yetkililer tarafından alkışlarla karşılandı. Belli ki Erdal Orhan’ın böyle bir konuşma yapacağı önceden biliniyordu. Belki de Behçet Bey kamu oyuna duyurmak istediği mesajı Erdal Orhan’ın ağzından vermeyi düşünmüştü.
Her ne olursa olsun burada Başkan Saatçı Ak Partiye karşı olduğunu ve bu karşıt hareket içinde CHP ile birlikte olmaktan çekinmediğini göstermiş oldu. Bu mesaj aslında Behçet Bey’in Ak Parti’ye geçip oradan milletvekili adayı olmasını isteyenlere karşı da bir cevap oluşturuyordu. Bundan sonra kimsenin böyle bir şeyi aklından geçireceğini sanmıyorum.
Üçüncü olarak şunu gözlemledik. Muğla ili genelinde ve özellikle Fethiye’de yapılmasında hayırseverlerin katkısı bulunan okulların açılışı da Başbakan Erdoğan tarafından miting alanında yapıldı. Bunların arasında bizlere önceden bildirildiğine göre Döğer’deki Ali Döğerli-Yonca Döğerli İlköğretim Okulu vardı. Ödül töreninde bu okulun yapılmasına büyük katkısı bulunan Ali Döğerli’yi göremedik. Aklımıza ilk gelen şu oldu. Acaba Sayın Döğerli eski CHP Milletvekili olduğu için AK Partili Başbakan’ın katıldığı bir törende bulunmak istemiyor mu? Ancak daha sonra yetkililerden öğrendiğimize göre kardeşi Antalya’da ağır hasta yattığı için onun yanında bulunmak zorundaymış. İlgililerden özür dileyerek törenden affını istemiş. Bu durumda kardeşine acil şifalar dileriz. Ancak yine de bir temsilcisini törene gönderseydi uygun olur diye düşünüyorum. İnşallah Fethiye halkı başka etkinliklerde kendisini ağırlamak fırsatını bulur.
Özetle söylemek gerekirse, Başbakan Erdoğan’ın Fethiye ziyareti siyasi eğilimlerin açığa çıkması bakımından yararlı olmuştur.

Yazarın Diğer Yazıları