Gençler Nasıl Oy Kullanıyor

  • 671

“Bu eğitim sistemi başımıza daha çok iş açacak.

Hepsi değil elbette ama...

Kahir ekseriyette gençliğin hâli ortada.

Ne gerçek tarihleriyle ilgili fikirleri ya da merakları var, ne kimliklerinde yazan dinle, ne kültürleriyle, ne medeniyetleriyle ne de babalarının-dedelerinin yaşadıklarıyla...

Hiç değilse 90’larda olanları anlasalar, o bile çok şey anlatacak ama, ne fayda...

Kulaklarında müzik, ellerinde akıllı telefon, bambaşka bir âlemde yaşamaktalar.

Eski Türkiye’de asık yüzlü, vatandaşı böcek gibi gören ‘devlet’in ne demek olduğunu bilmeyen, gerçeklikten uzak, fikirleri kopya, sosyal medyadaki her yalana kolayca inanan, kültürüyle, değerleriyle ilgili herhangi bir hassasiyet taşımayan, aidiyet duygusu zayıf, asiliği meziyet sanan, filmlerde izlediği hayatı kopyalamaya çalışan, gerçeklerle yüzleştiklerinde ne yapacağına dair hiçbir altyapısı olmayan, acıyı yüreğinde eritmeyi bilmeyen, sabır ve şükrün erdeminden, alın teri dökmenin faziletinden habersiz bir gençlik...

Sosyal medya, onları millî bir kimlikten öte, bizden olmayan dünya vatandaşları olarak yetiştiriyor sanki...

Gelecekte hepsini tek bir merkezden kumanda edeceklermiş gibi.” (1)

Geçenlerde bu gençlerden biriyle konuşuyordum; bizim mahalleden taşındığından beri düşünme yetenekleri oldukça zayıflamış. Cevabı bildiğim halde sordum : “Oyunu kime vereceksin?” Bu sefer Ekrem İmamoğlu’na dedi. “Neden ona vereceksin?” “……” Cevap yok. Binali Yıldırım’da beğenmediğin bir şey mi var, yoksa Ak Parti’nin 25 yıldır İstanbul’a yaptığı hizmetleri yetersiz mi buluyorsun?” “…..” Yine cevap yok. Sonra düşündü, düşündü “Ama karısı” dedi. “Nesi varmış kadıncağızın? Bir yolsuzluğu mu var? Yoksa olur olmaz siyasete dalıp işleri karıştırıyor mu? Ne gibi hatası var?” Sonunda baklayı ağzından çıkardı “Ama şu görüntüsüne baksana”. Doğru, Semiha Hanım yaşlı ve kilolu bir kadın. Mankenlik yapamaz. Sinemaya atılsa baş kadın rolünü vermezler. Olsa olsa babaanne, komşu teyze rolüne filan çıkar. Zaten onun da böyle bir niyeti yok. O halde bu telaş neden?

Öte yandan Ekrem Beyin eşi Dilek Hanım kırk beş yaşına rağmen hala incecik, genç ve güzel gösteriyor. İyi ama bu güzelliğinin İstanbul’a katkısı ne olacak? İsterse sahne ve perde hayatına atılır, başarılı olursa onu orada alkışlarız. Bunun İstanbul’a hizmetle ilişkisi ne?

Bir zamanlar eski başbakan Tansu Çiller’i de “sarışın güzel kadın” diye cilalayıp pazarlamıştı aynı çevreler. Gerçekten de bu reklamın onun seçilmesinde önemli bir payı olduğu söylenir. Hatta bir gazeteci onun mayo ile yüzme havuzu kenarında güneşlenirken resmini çekmiş, bu resim çarşaf çarşaf basında yayınlanmıştı. Gizlice çekildiği söylense de akıl hocaları Tansu Hanım’a bu konuyu önermişler, o da oylarını arttıracağı düşüncesiyle kabullenmiştir diye düşünüyorum.

Şimdi aklıma gelmiyor değil, ABD’de icazet almış bir iletişim uzmanı Binali Bey’e “ Senin bu görüntüyle seçimi kazanman zor. İyisi mi sen karını boşa, genç ve güzel bir bayan bul kendine. O zaman seçilme şansın artar” diye bir öneride bulunsa Binali Bey adamı nasıl kovalar acaba?

Hayırlısı olsun diyerek gencin yanından ayrıldım. Aklıma takıldı, geçerken bir başkasına yanaştım “Oğlum oyunu kime vereceksin?” “İmamoğlu’na” “Neden?” “Hiiiç, değişiklik olsun diye”.

Allah akıl, fikir versin bu gençlere.

  1. Türkiye Gazetesi- Yücel Koç

Yazarın Diğer Yazıları