EKONOMİ ÖNCE GELİR

  • 1507

Anayasa referandumu tartışmaları gitgide daha renkli bir hal alıyor. HAYIR cephesi sanki bir kurtuluş savaşı veriyormuşçasına EVET oylarını engellemek için çeşitli girişimlerde bulunuyor. Hal böyle olunca da işin içine Atatürk’ten Hz. Muhammed’e kadar olayla hiç ilgisi olmayan tarihi şahsiyetler de giriyor. Bunlara cevap olarak EVET cephesi de HAYIR’cılardan pek geri kalmıyor. Onlar da beyaz atının üstüne binmiş küffara karşı sefer yapan bir Tayyip Erdoğan görüntüsünün arkasına saklanmışlar. İşin özü çoktan unutulmuş; anayasadaki değişikliklerin devletin işleyişini daha kolay bir hale getirmek için yapıldığını, bunun Tayyip Erdoğan’ın ömür boyu padişah olma isteğiyle hiçbir ilgisi olmadığını, zaten şu anda Cumhurbaşkanımızın yetkilerini kullandığını, bu çalışmaların gelecekte karşılaşılabilecek pürüzleri ortadan kaldırmak için gündeme getirildiğini hiç kimse düşünmek istemiyor. Önceki gün birileri sosyal medyada paylaşımda bulunmuş : Demiş “EVET derseniz başınıza neler geleceğini biliyor musunuz?” Ben de cevaplandırdım : “Biliyorum, EVET dersek bütün kadınlar kısır kalacak”. Bu kadar ciddiyetsiz bir HAYIR kampanyasına ciddi bir tartışmayla cevap vermek içimden gelmiyor bir türlü. EVET dersek ne olacak? EVET dersek devletin işleyişi kolaylaşacak, işler daha hızlı yürüyecek. Bürokrasinin değil vatandaşın istediği olacak. HAYIR dersek ne olacak? İşler şimdi yürütüldüğü gibi biraz zor da olsa yürütülmeye devam edecek. Milletvekilleri incir çekirdeğini doldurmayan tartışmalar yüzünden saatlerce uykusuz kalacak. Ama hükümet, kendisi de beyan ediyor, istifa etmeyecek. 2024 e kadar işler böyle gidecek. Sonrası Allah kerim. Tartışmalar böyle süredursun, esas sorunun ekonomi olduğunu hem dış güçler hem de seçmen çok iyi biliyor. Yapılan kamuoyu yoklamalarında vatandaşın birinci önceliğinin ekonomi olduğu hemen görülüyor. İnsanlar önce cebini düşünüyor. Şimdi EVET’çiler EVET oyunun insanların kazancında ne gibi artışlar sağlayacağını anlatabilirlerse taraftarlarının daha çok olacağına inanıyorum. Öte yandan yabancılar bütün güçleriyle ekonomimizi çökertmek için ataklarını sürdürüyorlar. Onlar da biliyorlar ki yokluklar, kıtlıklar başladı mı bu iktidar gider. Yerine çok parçalı uyumsuz bir iktidar gelir. O iktidara da istedikleri gibi hükmedebilirler. İşte piyasa değerlendirme kuruluşlarının son günlerde yaptıkları derecelendirmeler, hepsi ittifak halinde Türkiye’nin dış piyasalardan borç alma gücünü nasıl düşürürüz diye çabalıyorlar. Biliyorlar ki dışarıdan para gelmezse yatırımlar durur, işsizlik artar, insanlar homurdanmaya başlar. O zaman gel keyfim gel. Bu arada halkımız da boş durmuyor. Özellikle Fethiye’de son günlerde ekonomi alanındaki gelişmeler yüz güldürüyor. Saymaya başlarsak; Babadağ teleferik işi yoluna girmiş gibi. Yakında ihale yapılacak. En önemli konulardan biri olan organize sanayi bölgesi sonunda gündeme geldi, proje çalışmaları sürüyor. Seydikemer ovasında kurulacak bölgenin gıda sanayi temalı olması düşünülüyor. Bu konuda Seydikemer ve Fethiye Belediyelerinin ve kaymakamlarının, aynı zamanda Seydikemer ve Fethiye esnaf ve ticaret odalarının gayretlerini takdirle karşılıyoruz. Yine öğrendiğimize göre sözleşmesi bitmek üzere olan Fethiye Otogarının çevre yolunda uygun bir mekana taşınması konusunda çalışmalar yapılmaktaymış. Son günlerdeki en önemli hareket de geçtiğimiz günlerde İstanbul’da kapılarını açan Uluslar arası Turizm ve Seyahat Fuarı EMITT’e Fethiye adına yapılan katılım oldu. İlçemiz burada “Yeni Trend Fethiye” isimli stand ile yer aldı. Özellikle burada Fethiye’ye tanıtım amacıyla yapılan sunum bütün izleyicilerin ilgisini çekti. Fuarda yer alan Ölüdeniz Koop, Çalış Turizm, FETOB, Ticaret Odası, Esnaf Odası, İlçe Turizm Müdürlüğü ve Fethiye Kaymakamlığının işbirliği meyvesini vermişti. Bu arada Fethiye Belediyesi de standın bütün masraflarını üstlenerek Fethiye’nin tanıtımına önemli bir katkıda bulundu. Katılanların resimlerine baktım. Aralarında her siyasi görüşten ve her siyasi partiden önemli isimler vardı. Hepsi birliktelik içinde Fethiye’nin tanıtımı için çaba gösteriyorlardı. Demek iş ekmek parasına geldiği zaman insanlar bir ve birlikte olabiliyor. Siyasetin de ekmek parası olduğunu, insanların daha rahat ve huzurlu yaşaması için yapıldığını, bir inatlaşma ve kavga vesilesi olmadığını bir anlatabilsek. Yine de insan düşünmeden edemiyor, bu anlamsız HAYIR ısrarının altında bilmediğimiz başka düşünceler mi var?

Yazarın Diğer Yazıları