Çevre Savurganlığı

  • 4507

Çevre Savurganlığı_x000d_ _x000d_ Rahmetli annemim sedef kakmalı dikiş kutusunda tahtadan yumurta biçiminde bir alet vardı. Çoraplarımız delindiği zaman bu yumurtayı çorabın içine yerleştirir, delik yerini yumurtanın üstüne getirir ve burayı bir güzel örerdi. Böylece o çorabı birkaç kez daha giymiş olurduk._x000d_ Batının kültürel ve ekonomik dayatması sonucu o günler geride kaldı. Artık değil çorabı yamamak, bazıları çorapları kirlenince yıkamaktan üşendiği için onu atıp yenisini giyiyorlar._x000d_ Bu hale gelmemiz için elli yıla yakın bir zaman geçti. Eskisini getir, yenisini al kampanyalarıyla tüketim teşvik edildi. İnsanların değeri yaptıkları tüketim miktarına göre ölçülür oldu. Bundan on yıl önce Fethiye Lisesinde okuyan oğlum kendisini okul önüne arabam ile bırakmamı istemezdi. Nedeni de açık, arabam külüstür olduğu için kızlar ona bakmazmış. Yahu bu kızlar arabayla mı arkadaşlık edecek, seninle mi diye birkaç kere soracak oldum, laf anlatamadım._x000d_ Bizde tüketim alışkanlığı Avrupa ve ABD’deki kadar korkunç boyutlara varmadı. Bu ülkelerde ise özellikle altmışlı, yetmişli ve seksenli yıllarda oluşan refah sonucu tüketim korkunç ölçüde arttı. Hatırlarım, mutfaklarda bir alet vardı lavabonun altına takardınız, çöpü öğütür kanalizasyona yollardı._x000d_ Bu korkunç tüketim kısa sürede bütün gelişmiş ülkelerin çöplüğe dönmesine neden oldu. Eskisinden vazgeçen onu ya çöpe attı, ya oraya buraya savurdu. Öyle bir gün geldi ki insanlar ürettikleri çöplerin ve tükettikleri çevrenin içinde boğulur oldular._x000d_ O zaman akılları başlarına geldi. Bir taraftan kaynakları verimli kullanmanın yollarını ararken bir taraftan da ürettikleri çöplerden kurtulup onları değerlendirmenin yollarını aramaya başladılar. Bu konuda ellerinde bir bilgi ve tecrübe birikimi yoktu. İşin piyasası henüz oluşmamıştı. Akıllarına gelen ilk yöntem bir kısım şirketleri çöplerin ayrıştırılarak bertaraf edilmesi veya geri kazanılmasıyla görevlendirmek oldu. Bu işi gerçekleştirmek için muazzam kamu kaynakları ayırdılar. Bu kaynaklar iş aleminin iştahını kabarttı. Devletlerin bilgisizliğinden ve çaresizliğinden de faydalanarak kendilerine yeni yeni iş alanları yarattılar. Kaynak nasıl olsa sonsuzdu. O halde istedikleri gibi bir çevre savurganlığı kültürü oluşturabilirlerdi. Gerekli gereksiz her şeyi toplamaya başladılar. Üstelik bu konuda kamu eliyle tröstler kurarak başkalarının bu işleri yapmalarını da engellediler._x000d_ Görebildiğimiz kadarıyla şu günlerde özellikle AB ülkelerinde yolun sonuna gelindi. Zaten kısıtlı olan kamu kaynaklarının gereksiz çevre harcamalarıyla tüketiliyor olması sorgulanmaya başladı. Ekonomik durumu en kötü ülkelerden başlamak üzere çevre konusunda gerçeklerle yüz yüze gelinmeye başladı. Bunun sonucu gereksiz çevre harcamaları kısılırken çevreci tröstler için de sıkıntılı günler başladı._x000d_ Türkiye ise bu konuda oldukça şanslı. Uzun yıllar süren bir tasarruf geleneği yoğun reklam ve propagandaya rağmen kolaylıkla yıkılamadı. Ülkemizde yabancı ülkelerde odluğu gibi çöp dağları oluşmadı. Bunun bir nedeni de geri dönüşüm piyasasının devlet katkısı olmadan kendine örgütlenmiş olmasıdır. Böylece kamu kaynaklarının çevre koruma amacıyla israfı bizde bir ölçüde az oldu._x000d_ Ancak son yıllarda AB dayatmasıyla onların kaldırmak için uğraştığı bazı yöntemler bizde uygulanmaya başladı. Bunların başında ise atık toplamak için ruhsat almak zorunluluğu geliyor. Taşımacılıkta ruhsat almanın amacı yaptığınız taşıma işinin usulune uygun olarak yapılıp yapılmadığının kamu tarafından denetlenebilmesi içindir. Örneğin petrol taşıyacaksanız aracınızın bu işe uygun olması gerekir. Yoksa her an için karayollarında yangın tehlikesi oluşturma tehlikeniz vardır. Bu bakımdan önce gider yetkili kamu kurumundan aracınızın bu işe uygunluğuna, bu işi yapmanızda bir sakınca olmadığına dair bir belge alır ondan sonra işe koyulursunuz. Ancak bazı taşıma işleri vardır ki usulune uygun yapılıp yapılmadığı kamu için bir sakınca oluşturmaz. Örneğin domates taşımak için ayrıca ruhsat almanıza gerek yoktur. Çünkü domates taşırken yapacağınız bir hatanın taşıdığınız domateslerin başkalarına zarar vermesine yol açması mümkün değildir. Olsa olsa domatesleriniz yola saçılır ve yol kirlenir._x000d_ Ancak son çıkarılan yönetmeliklerle hemen hemen bütün atıklar tehlikeli olarak sınıflandırılmış ve taşınmaları ruhsata bağlanmıştır. Böylece bir kısım firmalar ruhsat alabilmek için gereksiz yatırımlar yapmışlar, sonra da bu gereksiz yatırımlarının karşılığını alabilmek için ruhsatlarını başkalarıyla para karşılığı paylaşmışlardır. Hali hazırda ruhsat almış firmaların çoğu bu işi yapmamakta, sadece ruhsat ticaretiyle geçinmektedirler. İşte size kamu eliyle yaratılan Deli Dumrullardan bir demet._x000d_ Yukarıda bahsettiğim çevre konusunda devletin yaptığı yanlışlara ufak bir örnek. Bu örnek saymakla bitmez. Önerimiz şudur ki Çevre Bakanlığı en kısa zamanda bir araştırma grubu kursun veya bu konuda bir şura toplasın, AB dökümanlarından bire bir kopyaladığımız yönetmelikleri ülkemiz şartlarına uygun olarak yeniden gözden geçirsin.

Yazarın Diğer Yazıları