Biri Düştü, Biri Düşmedi

  • 510

Fethiye’de son günlerin en çok konuşulan konularından biri de düşme hattında bulunan futbol takımlarından Fenerbahçe ve Fethiyespor’un bir  alt lige düşüp düşmeyecekleriydi. Geçtiğimiz hafta sonu bu sorunun cevabı ortaya çıktı. Yılların şampiyonu Fenerbahçe geçirdiği onca sarsıntılara rağmen Kasımpaşa’yı 3-1 yenerek düşme tehlikesinden kurtuldu. Ama Fethiyespor bu başarıyı gösteremedi ve deplasmanda Bandırmaspor ile oynadığı maçı 90+7 dakikada yediği golle  2-1 kaybederek 3. Lige düştü.

Bundan önce de birkaç kere düşme hattı civarında gezinen ve son maçlarda aldığı galibiyetlerde kümede kalmayı başaran Fethiyespor’un geldiği nokta bizleri pek şaşırtmasa da hep zirvelerde görmeye alıştığımız Fenerbahçe’nin tehlikeli sınırda dolaşmış olması bile bizleri etkiledi. Acaba bu takımların içine düştükleri durumun nedeni neydi?

Biz futbol yorumcusu değiliz; şu oyuncuyu alsaydı da, şu maçta filanca tertibi yapsaydı da, şu hocayı nereden bulmuş, takımı ben çalıştırsaydım bundan daha iyisini yapardım gibi sözler edemeyiz. Ancak görebildiğimiz kadarıyla her iki takımın da ortak sorunları var ve sıkıntı bunlardan kaynaklanıyor.

Bir futbol kulübü ne ister. Tabi ki başta para. Sporcularınız amatör bile olsa personel, tesis, malzeme, deplasman gideri derken bütün bunları maç hasılatı ile karşılayamazsınız. Ya zengin bir adama ya da bir kamu kuruluşuna sırtınızı dayamanız gerekir. Ara sıra piyasaya çıkan destek ve yardım kampanyaları taraftarı ateşlemek içindir, kalıcılığı olmaz. Diyelim ki paranız var, en iyi oyuncuları aldınız, en iyi teknik ekibi kurdunuz. Yine yetmez, bunların uyumunu sağlamak zorundasınız. Taraftar desteği bir kulübün olmazsa olmazıdır. Çıktığınız maçlarda en ufak bir hatanız karşısında sizi ıslıklayan  bir taraftar kitlesi önünde oynuyorsanız bildiğinizi de unutursunuz, ayaklarınız birbirine dolaşır. İşte oyuncu, yönetici, teknik ekip ve taraftarın uyumu bir sinerji yaratır ve takımınızın gücüne güç katar. Öte yandan başta spor basını olmak üzere çeşitli çevreler olur olmaz nedenlerle üzerinize gelir ve canınızı sıkar. Bunlara da kulağınızın kapalı olması gerekir.

Bu kadar unsurun bir arada uyum içinde dengeye gelmesi zaman alır. Tasarımcılar yeni bir araç ortaya çıkardıklarında bunu aylarca denerler. Ama bir takımın oturabilmek için birkaç hazırlık maçından başka zamanı yoktur.

Şimdi bir Fenerbahçe’ye bakalım. 2018 yılında yeni başkan Ali Koç yönetime geldiği zaman henüz işi bilmiyordu. Evet para vardı, istek vardı, futbol hayatına yabancı değildi, ama evin içine girince bütün odaların yerini öğrenmesi zor oldu. Bu arada kim akıl verdiyse Cocu adında bir hocayı geldi takımın başına oturttu.  Takımın oturmuş bir kadrosu, oturmuş bir oyun düzeni yoktu. Bunların hepsi lig başladıktan sonra yerine getirilmeye çalışıldı. Birbirini tanımayan oyuncular, oyuncunun dilinden anlamayan bir hoca, takımdan mucizeler bekleyen bir  taraftar ve ilk maçlarda yenilgi üstüne yenilgiler. Bu gibi durumlarda ilk kurban hoca olur. Cocu iki ay çalıştıktan sonra yedeğe alındı. Bir süre sonra ikinci yarı başlamadan takımın başına eski hocalardan Ersun Yanal getirildi. Ama zaman geçmiş, sökük gittikçe büyüyordu. Dileriz şimdi her şey yerli yerine oturmuştur.

Fethiyespor’un durumu ise sezon başında hiç parlak değildi. Başarısızlıklarla geçen bir önceki yılın bütün sorumluluğu yönetime yüklenmiş, yönetim de kendi arasında parçalanıp olağanüstü kongreye gitmişti. Kongrede aday olan eski başkanlardan İsmail Öztürk’ün yarıştan çekilmesiyle mevcut başkan Mustafa Ferizcan liderliğindeki liste seçimi kazandı. Ferizcan’ın kadromuzu kurduk, önümüzdeki yıl üst sıralara oynayacağız demesine rağmen mevsim başında alınan peşpeşe yenilgiler herkesi  hayal kırıklığına uğrattı. Bu arada yine faturalar hocalara çıkarıldı. Sırasıyla Levent Eriş, Tarık Daşgın, alt yapı sorumlusu Fevzi Sevinç ve en sonunda eski Fethiyespor oyuncusu Mustafa Ceviz takımı çalıştırdı.

Parasızlık ise yönetimin belini büküyordu.  Otopark yönetiminin Muğla Büyükşehir Belediyesine geçmesiyle kulübün bu gelirden mahrum kalması, başlatılan yardım kampanyalarının fazla ses getirmemesi ve herşeyden önce Fethiyeli iş adamlarının kulübü parasal yönden desteklemeye  yanaşmaması sorunu daha da büyüttü. Oyuncular maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle isteksiz durdular. Yıl boyunca 40 kadar oyuncu takımdan gönderildi veya alındı. Bu da kadronun yıl içinde bütünüyle değişmesi anlamına geliyor ki sorunun temelinde de bu yatıyor.

Bir başka sorun ise yönetim bir türlü taraftar ile sıcak ilişkiler içine giremedi, bu da taraftar desteğini azalttı .

Şimdi çözüm aranıyor. Kongre ne zaman yapılır bilmem. Ferizcan yeniden aday olur mu, yoksa başka bir yönetim mi görevi devir alır, bilemeyiz. Bize göre yeni yönetimin kimlerden oluşacağından çok neler yapacağının, oyuncu tercihinin, hoca seçiminin,alt yapı konularının, finansın nasıl sağlanacağının, taraftar ve belediye ile ilişkilerin ne olacağının tartışılıp karara bağlanması daha önemlidir.  Bunlar bir rehber olarak önümüze konursa uygulayacak birisi çıkar, kimse merak etmesin.                                                              

Yazarın Diğer Yazıları