Ali Boğa Niçin Yörük Kıyafeti Giyiyor?

  • 4232

Ak Parti Muğla milletvekili adayı Ali Boğa seçmen karşısına çıkacağı hemen her fırsatta Yörük kıyafeti giyiyor. Bunun çok basit bir gerekçesi var. Fethiyeli seçmenin büyük bir çoğunluğu Yörük kökenli. Ali Bey böylece seçmenine ben de sizden biriyim mesajı vermek istiyor, zaten bu da bir gerçek.
Özetle söylemek gerekirse seçmen kendisine benzeyen, kendisiyle ortak değerler taşıyan siyasetçilere daha fazla bir yakınlık duyuyor.
Ali Bey Muğla’dan değil de örneğin İstanbul, Fatih’ten aday olsaydı taşıdığı Yörük kimliği oradaki seçmen için fazla bir anlam taşımayacaktı. Zira o bölgenin halkı genellikle işçi ve esnaf kökenlidir. Belki de Ali Bey o durumda ufak bir yalana başvuracak, gençliğinde Hürriyet Meydanı- Bakırköy minibüslerinde muavinlik yaptığını anlatacaktı seçmenlerine.
Seçmen kendisiyle ortak değerler taşıyan siyasetçiye ne ölçüde yakınlık duyuyorsa, onun milli ve manevi değerlerine uzak siyasetçilere de o kadar karşı olur. Geçtiğimiz hafta MHP’nin
 iki Genel Başkan Yardımcısı ile ilgili yayınlanan kasetlere gösterilen tepki bunun kanıtıdır. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli olayı öğrenir öğrenmez bu iki kişinin görevine derhal son vererek son derece doğru bir iş yapmıştır. Bu şahıslar örf ve adetlerimize pek de uymayan bir hayat tarzını seçmekle kalmamış, birlikte oldukları yabancı bayanlara mensup oldukları siyasi kuruluşun ilkelerine taban tabana zıt düşüncelere sahip olduklarını açıklamışlardır. Bu kişilerin görevde kalmasının hiçbir anlamı olmadığı açıktır.
Bütün bunlara karşın bu hafta benzer ilişkileri kasetlere düşen üçüncü Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez olayın özel hayatı olduğunu ve kimseyi ilgilendirmediğini iddia ederek büyük bir siyasal yanlışa imza atmıştır. Şayet bu kişilerin siyasal bir kimlikleri olmasaydı Didinmezin söyledikleri doğru olabilirdi. Başkalarıyla toplumsal bir ilişkisi olmayan insanların özel hayatlarını diğerlerini rahatsız etmedikleri sürece istedikleri gibi yaşamalarına kimse karışamaz. Hatta bu insanlar uç noktalarda dolaşabilirler, örneğin eşcinsel ilişkiye bile girebilirler. Kime ne. Ama bir siyasetçi yaşantısıyla kitlelere örnek olmak zorundadır. Bunu yapmazsa zararını yine kendisi çeker.
Ben buradan başka bir konuya geçmek istiyorum. Çeşitli nedenlerle yaptıkları gizlice görüntülenenler, veya konuşmaları dinlenenler savunma yapmak yerine kendilerini dinleyenleri suçlama yoluna sapmaktadırlar. Bu dinlemelerin yasal olup olmaması gerçeği değiştirmez. İnsanlar belki yasalar karşısında Amerikan filmlerinde çokça gördüğümüz gibi suçsuz sayılabilirler. Ama kamu vicdanı onların söz konusu suçları işlediğine kanaat getirirse artık sırtlarındaki bu kamburdan kurtulmaları imkansızdır.
Bu görüntülerin veya kayıtların gerçek dışı olduğunu iddia edebilirsiniz. Belki de gerçekten birileri sizi suçlayabilmek için sahte kanıtlar uydurmuştur. Şayet suçsuzsanız suçsuzluğunuz er geç ortaya çıkacaktır. Hiç merak etmeyin. O zaman size haksız yere çamur atanlara gereken cezayı verirsiniz.
Şimdi bir kısım insanlar durmaksızın Türkiye polis devleti oldu, hepimizı dinliyorlar diye dövünüp duruyor. Dinlesinler, ne olacak. Dinlerler, dinlerler, şayet sen temizsen sıkılıp bırakırlar. Yok karanlık planlar yapıyorsan, nereye hangi bombayı yerleştireceğini, kime nerede suikast yapacağını, ya da kimleri nasıl kışkırtacağını ortaklarınla tartışmak için herkesin kullandığı iletişim kanallarını kullanıyorsan ben sana çok tembelsin derim. Madem böyle karışık işlere girdin biraz masraf edip teknolojinin son gelişmelerinden yararlan da başkaları seni kolaylıkla izleyemesin.

Yazarın Diğer Yazıları