Adres Yavaş Yavaş Belli Oluyor

  • 685

Son günlerde karşılaştığım hemen herkes bana şu soruyu soruyor “Akın Abi, senin kulağın deliktir. Acaba Behçet Bey önümüzdeki seçimde Fethiye Belediyesine mi yoksa Muğla Büyükşehir Belediyesine mi adaylık koyacak?” Sonra ilave ediyor “Hangi partiden koyacak, biliyor musun?” Ben nereden bileyim kardeşim! Behçet Bey ile karşılıklı saygıya dayanan bir ilişkimiz vardır. O kadar. Ben onun sırdaşı değilim. Kulağıma eğilip de “Akın Abi, sakın kimseye söyleme, aramızda kalsın. Ben filanca partiden aday olacağım” diye bir laf etmiyor. Biz de herkes gibi aklımızın yettiği ölçüde bir tahmin yürütmeye çalışıyoruz. İsterseniz birlikte düşünelim. 1999 yerel seçimlerinden önce Behçet Saatcı Fethiye siyasetinde pek fazla tanınmıyordu. İlkelerin bağlı bir ülkücü olarak partisi MHP’den başkan adaylığını koydu ve seçildi. Bu seçimde MHP tarihinde aldığı en yüksek oyu almıştı, Fethiye’de de diğer oylar bölününce Behçet Bey aradan sıyrıldı ve koltuğa oturdu. 1999-2004 dönemi Fethiye belediyesi için bir atılım yılı oldu. Bu beş yıl içinde şehrin çehresi büyük ölçüde değişti. Bu arada Türk siyaseti de bir deprem geçirdi ve MHP’nin oyları önemli oranda düştü. Artık Fethiye’de yalnızca MHP oylarıyla başkan olmak mümkün değildi. Saatcı bunu görerek ekibindeki eski ülkücülerle yollarını ayırdı ve tüm seçmene hitap edebilecek kişilerle birlikte çalışma kararı aldı. Seçimlerde CHP’li seçmen CHP ve DSP olarak ikiye bölünmüştü. Ak Parti ise sanki Behçet Beyi desteklercesine zayıf bir aday çıkarmıştı. Başkan yapmış olduğu hizmetlerin de rüzgârını arkasına alarak yeniden büyük bir farkla seçildi. 2004-2009 arası hizmetler devam etti. Ama ne kadar hizmet yaparsanız yapın ağalık düzeninin hüküm sürdüğü yöreler hariç sırtınızı bir siyasi güce dayamak zorundasınız. Behçet Bey tek başına MHP’li olmanın yeterli siyasi destek olamayacağını görmüş Fethiye’deki en büyük siyasi grup olan CHP eğilimli seçmenle arasını sıcak tutmaya gayret etti; ona yakın sivil toplum örgütlerine desteği esirgemedi. Bu arada iktidardaki Ak Parti ile de bağları koparmadı. Bu şekilde girilen 2009 seçimleri Ak Parti’nin Muhsin Eryılmaz gibi kuvvetli bir aday çıkarmış olması ve CHP’deki toparlanmaya rağmen yine Behçet Bey’in zaferiyle sonuçlandı. Fethiye Belediye’sinin 2009 kadrosunda artık açıkça CHP eğilimli kişileri görmekteyiz. Zaten bu süreçte Saatcı partisi MHP ile ipleri kopardı. Bir ilan tahtasında Kürtçe sözler kullandığı gerekçesiyle bize göre haksız yere MHP’den ihracı istenen Behçet Bey önce davranarak partisine istifasını sundu. Bu sırada Büyükşehir Yasası çıkmış, geleneksel olarak CHP’ye oy veren Üzümlü, Göcek ve Ölüdeniz gibi beldeler Fethiye Belediyesine katılmıştı. Buna ek olarak büyük kentlerimizden çoğu turizm amaçlı Fethiye’ye gelip yerleşen nüfusun da CHP eğilimli olduğunu unutmamak gerekir. Artık Fethiye’de seçilebilmek için ya CHP’li olacaksınız, ya da CHP’den bir şekilde oy alacaksınız demekti. Ancak Saatcı ülkücülerden de oy almak istiyordu. Bir grup ülkücünün Fethiye’de yeni kurulan HDP ilçe örgütünün tabelasını indirmeye çalışması, başkanın da bir araç göndererek buna yardımcı olması ülkücülerin ona yeniden yakınlaşmasına yardımcı oldu. Bu tabloyla girilen 2014 seçimlerinin yaklaşık sonucu şöyle: Saatcı-28 bin, CHP-25 bin, Ak Parti -24 bin. Buna karşılık CHP’nin büyükşehir adayı Fethiye’den 39 bin oy almış. CHP’nin 14 bin oyu nereye gitti? Belli ki Behçet Bey aldı bu oyları. Günümüzde de Fethiye’deki siyasal tablo pek fazla değişmiş olamaz. Siyasi partilerin olası bir seçimde alacakları oy oranı yaklaşık 2014 yılındaki ile aynı olacaktır. Saatcı 2014 seçimlerinden sonra Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ve dolayısıyla CHP ile olan bağları büyük ölçüde kopardı. Her iki taraf karşılıklı olarak mahkemelik oldular. Bu durumda kendisinin üstelik CHP içinde bu yarışa yıllardır hazırlanan kişiler olduğu halde CHP’den aday olması söz konusu değildir. Ak Parti ile olası bir adaylık ise özellikle Ak Parti-MHP seçim ittifakından sonra mümkün görülmemektedir. O halde yapılacak tek bir şey kalmıştır; ülkücü tabanın kulağına hoş gelecek söylemlere devam etmek, öte yandan Ak Parti karşıtlığını işleyerek CHP’den oy devşirmeye çalışmak. Ayrıca unutmamak gerekir ki dışarıdan gelen seçmenin CHP Fethiye örgütüyle organik bir bağı yoktur. Kendisine yakın her hangi bir adaya oy verebilir. Bugün için gündemde Silahlı Kuvvetlerimizin Afrin harekâtı vardır. Buna karşı çıkarsanız devlet düşmanlarından başka kimse size oy vermez. Desteklediğinizi ilan ederseniz size “Kardeşim sen mademki bu harekâtı destekliyorsun, ona karar veren cumhurbaşkanını neden desteklemiyorsun?” diye sorarlar. O zaman “ama” diye başlar ve bahanelerinizi sıralarsınız “İyi güzel ama, 2013 yılındaki açılım olmasaydı böyle olmayacaktık. Apoyla neden konuştuk” gibi geçmişe dönük eleştiriler getirirsiniz. İşte Behçet Bey’de böyle yaptı. Şehit Fethi Bey anıtının açılışında hükümetin önceki PKK siyasetini yerden yere vurdu. Ben onu bu konuda eleştirmeyi doğru bulmuyor ve kendisine “Allah kolaylık versin” diyorum. Siz onun yerinde olsanız nasıl bir siyaset izlerdiniz?

Yazarın Diğer Yazıları