1 Kasım Seçimleri Öncesi Siyasi Partilerde Aday Belirleme Çalışmaları

Böyle bir ortamda siyasi partilerin kongre, aday belirleme gibi çalışmalarına ilgi pek fazla olmuyor. Ancak hayat bir taraftan da devam ediyor. Siyasi hayatın vazgeçilmez unsuru olan siyasi partiler yönetimlerini belirleyecek, seçim öncesi adaylarını ortaya sürecek. Bundan kaçış yok. 1 Kasım öncesi en hareketli parti Ak Parti olarak gözüküyor. 7 Haziranda iktidarı az bir farkla kaybeden bu parti bu sefer işi daha ciddi tutuyor ve yeniden tek başına iktidar olmak için canla başla çalışıyor. Yönetici çevrelerinden edindiğimiz bilgilere göre 7 Haziran seçimleri öncesi özellikle doğu ve güney doğu bölgelerinde aday belirlemede bazı hatalar yapıldığı ve yanlış aday seçimi yüzünden oy kaybına uğranıldığı görüşü bu çevrelerde hâkim. Bu nedenle bu bölgelerde aday seçiminde daha dikkatli olunacağı belirtiliyor. Bunun yanı sıra bu seçimlerde çok sayıda milletvekilinin üçüncü dönemlerini dolduracağı için tüzük gereği liste dışı kalması söz konusu. Bu milletvekilleri dört ay görev yaptıktan sonra üç dönemi tamamlayacaklarından ortada bir haksızlık var. 12 Eylül tarihinde yapılacak büyük kongrede yapılacak bir tüzük değişikliği ile üç dönem kuralının bir seferliğe mahsus kaldırılması düşünülüyor. Bir konu da 7 Haziran’da üç dönem nedeniyle liste dışı kalan milletvekillerinin önemli bir bölümünün yeniden adaylık için başvurmuş olması. Bu kişilerin listenin seçilecek yerlerinde olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Buna karşılık 7 Haziran’da seçilen bir kısım milletvekilinin yeterli olmadıkları kanısına varıldığından liste dışı kalacakları konuşuluyor. Seçime hazırlık için kalan süre çok kısıtlı olduğundan eskiden olduğu gibi temayül yoklaması düşünülmüyor. Anket sonuçları ve örgüt yönetiminin görüşleri değerlendirilecek ve adaylar genel merkez tarafından belirlenecek. Bu da genel merkezin işinin çok zor olacağını gösteriyor. Hem en iyi adayı seçeceksin, hem de alt sıralara kaydırdığın partilileri küstürmeden partiye hizmete devam etmelerini isteyeceksin. CHP söz konusu olsa büyük tartışmalara yol açacak bu yöntem Ak Parti’de fazla bir sarsıntı yaratacağa benzemiyor. Muğla’da bile seçilmek için pek fazla şansı olmadığını bilen birçok partili aday adaylığı için başvurarak yarışa dâhil olmaktalar. Muğla’da da 32 aday adayının başvuru yaptığı bilinmekte. Bunların büyük bir olasılıkla 2 veya 3'ü dışında hiçbiri seçilemeyecek ama partide küskünlük yaratmaksızın göreve devam edecekler. CHP’de ise kongre ve kurultay çalışmaları başlıyor. Bu çalışmalar içinde bir de aday belirleme işinin hem yorucu, hem de parti bütünlüğünü tehlikeye düşürücü olduğunu düşünmüş olsa gerek, CHP yönetimi 7 Haziran’daki aday listeleri ile seçime gitme kararı aldı. Yüksek Seçim Kurulunun da bu kararı uygun görmesiyle CHP aday belirleme işinden kurtularak çalışmalarındaki ağırlığı kurultaya verdi. Böylece partinin seçim çalışmalarında birlik ve beraberlik içinde hareket etmesinin önündeki engellerden biri kalkmış oldu. MHP’de ise değişen bir şey yok. Liste Genel Başkan Devlet Bahçelinin iki dudağı arasında. O nasıl bir sıralama yaparsa liste o şekilde kesinleşecek. Partililere ve adaylara da buna uymak düşecek. HDP’ye gelince, bize göre HDP Türkiye’nin partisi değil. Bu bakımdan aday belirleme için yapacağı çalışmalar bizi de okurlarımızı da ilgilendirmiyor. O nedenle bu konuda bir yorum yapmayı gereksiz görüyoruz. Bu vesile ile milletimizin barış ve huzur içinde bir seçim dönemine girmesi Allah’tan en büyük dileğimizdir.