Bozüyük'e Bir 'HUZUREVİ' Çok Yakışır !..

  • 2489

Arapçadan dilimize girmiş olan Huzur demek; “Dirlik, kafa dinçliği, gönül rahatlığı” demektir… Huzurevi ise; “Yaşlanmış kimselerin bakımlarının yapıldığı, belli bir para karşılığında barındığı devlet veya özel kurum” demektir… (Kaynak: TDK Sözlüğü, sayfa: 906.)

 

Aldığımız duyumlara göre, Muğla Valiliğimiz çok yerinde bir uygulama başlatıyormuş: Kullanılmayan, yıkılmaya yüz tutmuş, metruk haldeki devlet binalarını, art niyetli bazı insanların hiç de yasal olmayan işleri için kullanmalarını önlemek maksadıyla restorasyon veya yıkım kararı almış… Bunlar içinde, Yatağan İlçemizin BOZÜYÜK Mahallesi’nde bulunan ve şimdilerde kullanılmayan Sağlık Ocağı Lojmanları da varmış…

 

Bu lojmanlar Bozüyük girişinde, ana yola 30 – 40 metre mesafede, her tarafı yemyeşil çimlerle çevrili futbol sahası, bitişiğinde Sağlık Ocağı ve yolun hemen karşısında da bir Eczane var… Bozüyük İlköğretim Okulu’na 100 metre kadar mesafede bulunuyor… Etrafında zeytinlikler, bağ ve bahçeler, uzayıp giden tarlalar yer alıyor… Lojmanların 80 metre kadar Batısında da ‘Bozüyük Jandarma Karakolu’ var… Çevrenin tek mesire yeri, ünlü Pınarbaşı Tesisleri deseniz, oraya sadece 500 metre uzaklıkta!..

 

Yani demek istediğimiz şu: Bir Huzurevi için gerekli olan bütün koşullar, aranan huzur, burada fazlasıyla var!.. Hem sağlık, hem temiz hava ve akarsu, hem güvenlik, hem ulaşım, hem de huzuru sağlayacak her şey orada mevcut!.. Bakım ve huzur isteyen yaşlı insanlarımız daha ne isterler ki? Yıkılacak veya restore edilecek bu lojmanların yerine, oraya bir “Devlet Huzurevi” yapılamaz mı?

 

Sayın Muğla Valimiz, sayın Yatağan Kaymakamımız, sayın Sağlık Müdürümüz ve sayın Milli Eğitim Müdürümüzün bu konu üzerinde biraz düşünmelerini istirham ediyoruz!.. Yalnız ve bakıma muhtaç 15 – 20 yaşlı kadın ve erkek büyüklerimizi burada barındıramaz mıyız? Bize göre çok harika olur, sayı da çok yakında 50’ye, 100’e çıkar!? Konuyu biraz araştırınca göreceksiniz ki, siz de aynı düşünceye sahip olacaksınız sayın yöneticilerimiz!..

 

Bozüyük; Osmanlı döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar “Nahiye” olan, çalışkan, üretken, kültürlü ve son derece vatansever insanların olduğu bir yerleşim yeridir!.. Milli Mücadele yıllarında lâkabı “Galip Hoca” olan, daha sonra III. Cumhurbaşkanlığımızı yapan merhum “Celal Bayar” ile birlikte,  “Bozüyüklü Hacı Süleyman Efendi”, Ege Bölgesi insanlarını bu milli mücadeleye hazırlamışlar, işgal altındaki ülkemizin düşmandan temizlenmesi için, kahraman ordumuza çok sayıda asker, cephane ve erzak temin etmişlerdir!.. İşte bugünkü Bozüyük, o günkü büyüklerimizin torunlarının yaşadıkları bir yerleşim yeridir!.. Bu yöreye ne kadar hizmet götürülse azdır!.. 

 

Geçen yıl Muğla merkezde bir “Bozüyüklüler Gecesi” yapıldı… Geceyi düzenleyenlerden biri olan sayın Yaşar Gencel şöyle demişti; “Muğla merkezde (Menteşe’de) 1.200 civarında Bozüyük kökenli insanımız yaşıyormuş meğer? Bu sayı her yıl da artıyor!.. Ne çok göç vermişiz ağabey?” demiş, duyduklarıma inanamamıştım!.. Diğer İller ve İlçelere göç edenler bu sayıya dahil değildi… Son yıllarda Bozüyük’te verilen bu göçler, 1640 yıllarında Evliya Çelebi’nin yazdığı “Seyahatname” kitabındaki ‘Sıtma Hastalığı’ yüzünden verilen Bozüyük Nahiyesi göçlerinden sonra, en fazla nüfus kaybı olan ‘ekonomi ve iş’ kaynaklı göçlerdi…

 

Sayın devlet büyüklerimizin bunları göz önüne alarak, Bozüyük’e her türlü yatırımı yapmalarını yürekten bekliyoruz… Gelin bu güzel beldemize bu yatırımı yapınız, ünlü büyüğümüz Nasrettin Hoca gibi, oraya da bir maya çalınız, karşılığında da size göller ve denizler dolusu ‘yoğurt’ sunacaklarından emin olunuz!..  

Yazarın Diğer Yazıları