DÜNYA ÇİFTÇİLER GÜNÜ KUTLANDI

Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle Fethiye Ziraat Odası Başkanlığı tarafından oda binası salonunda toplantı düzenlendi

  • 1501
DÜNYA ÇİFTÇİLER GÜNÜ KUTLANDI
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle Fethiye Ziraat Odası Başkanlığı tarafından oda binası salonunda toplantı düzenlendi.14 Mayıs Çiftçiler Günü nedeniyle düzenlenen bu toplantıda konuşan Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, Başbakanın “milli içkimiz ayrandır” sözlerine atıfta bulunup, “Hollanda ineğinin, Bulgar samanı ile beslenmesi ile elde edilen ayran milli değildir” dedi. Toplantıya Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık, Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, Kumluova Belediye Başkanı Alim Karaca, Çiftlik Belediye Başkanı Halil Doğan, Kadıköy Belediye Başkanı Adem Ayat, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Dr. İbrahim Yokaş, Fethiye Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Şaban Sarıkaya, Demokrat Parti Fethiye İlçe Başkanı Ali Kemal Karadenizli, Fethiye ve Muğla TEMA Vakfı Başkanı Okyay Tirli, Fethiye Esnaf Odası Başkanı Mehmet Soydemir, muhtarlar ve çok sayıda çiftçiler katıldı. Saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından Fethiye Ziraat Odası Başkanı Osman Nuri Demir, Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık, Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı birer konuşma yaparak, çiftçiler adına önemli mesajlar verdiler. Toplantıda örnek çiftçilere belgeleri de Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık, Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, Ziraat Odası Başkanı Osman Nuri Demir ve diğer ilgililer tarafından sunuldu. Ziraat Odası Başkanı Osman Nuri Demir toplantıda yaptığı konuşmada; Fethiye çiftçisinin bu yıl para kazanamadığını belirterek, “Fethiye merkez ve köylerimiz ürettiği domates ve turfanda sebzeden para kazanamadılar. Domates şuanda salçaya gitmektedir. Fethiye’de Kumluova ve Karadere bölgesindeki üreticilerimiz yüksek sezonda para kazanabildiler. Çiftçimiz ürettiği ürünün bedelini maalesef kazanamadı” dedi. Üreticilerin üretimde verimi arttırabilmeleri için toprak analizlerini yaptırmaları gerektiğini söyleyen Osman Nuri Demir, “Topraklarımızı çoraklaştırmayalım. İkinci üründe ısrar etmeyelim. Tarımda çeşitliliğe gidelim. Domates fiyatları kötü olursa maalesef benden biliyorlar. Vahşi sulamayı mutlaka bırakalım” dedi. 2B konusuna da değinen Fethiye Ziraat Odası Başkanı Osman Nuri Demir, “2B vatandaşın hakkıdır. 2B ücretlerini mutlaka çözümlenmesi gerekiyor. Tarım ülkemizin en önemli sektörlerinin başında geliyor. Bu sektörü küçültmek için Dünya’da ve ülkemizde uğraşanları görmek mümkündür. Tarım en reel sektördür. Kimse bunu görmezden gelmesin. Toprak bizim her şeyimiz. Bu yüzden tüm çiftçilerimiz toprağını tahlil yapmalı. Bunu geleceği için gerçekleştirmelidir. Şimdi 2B ile ilgili sorunları biliyoruz. Adam arazinin içerisine evini yapmış, ahırı var, ailesi var, tavuğu var. Vatandaş şimdi 2B’den dolayı kara kara düşünüyor. Bunun neresi adalet?” diye konuştu. Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık üretimde çağın yakaladığı teknolojinin kullanılarak, üretilen ürünün iyi pazarlama ile hem çiftçiye hem de ülkeye ekonomik fayda sağlayacağını bu nedenle modern tarımın mutlaka uygulanması gerektiğini söyledi. Çalık, Türkiye’de tarımla uğraşan çiftçilerin örgütlenmesi gerektiğini belirterek, tarımın önemini anlatıp, Fethiye ekonomisinin de yüzde 60’ının tarıma bağlı olduğunu söyledi. SAATCI;“HOLLANDA İNEĞİNİN, BULGAR SAMANI İLE BESLENMESİ İLE ELDE EDİLEN AYRAN, MİLLİ DEĞİLDİR” Fethiye Ziraat Odası tarafından 14 Mayıs Dünya Çiftçiler günü nedeniyle düzenlenen toplantıda konuşan Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı tarım politikaları hakkında birçok değerlendirme yaptı. Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, konuşmasının sonunda, “Hollanda’dan alınan ineğin, Bulgar samanı ile beslenmesi sonrası elde edilen ayran milli değildir” deyince salonda alkış tufanı koptu. Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, “Geçtiğimiz yıl çiftçiler gününde bir üretici olarak karşınızdaydım. Ama inşaat yaparken ister istemez, satmak zorunda kaldım. Bende şimdi sizlerin ürettiğini yiyen bir tüketici olarak buradayım. 17 yıldır odaya kendisini verdiğinden dolayı Osman kardeşimi kutluyor, teşekkür ediyorum. Bazı gerçekler var. Bunları da konuşmam gerekiyor. Türkiye’de 2009 verilerine göre ülke nüfusunun yüzde 35’i tarımla geçinmekte… Atatürk diyor ki, ‘Ekonominin temeli tarımdır. Bunun içindir ki tarımda kalkınmaya büyük önem vermekteyiz. Köylere kadar yayılacak programlı ve pratik çalışmalar bu amaca ulaşmayı kolaylaştıracaktır’ Bizler ekonomisi 2 TL’nin üzerinde duran bir ilçenin fertleri olarak turizme önem verdiğimiz kadar tarıma da önem vermeliyiz. İnsanlar elbisesiz yaşayabilir, arabasız yaşayabilir ama tarımsız yaşayamaz. Bunun için kurucumuz bunu yıllar önce tespit etmiş ve söylemiştir. “TARIMA DESTEK TÜRKİYE’DE % 1 AB’DE % 45” Peki tarıma gerekilen önem verilmiş mi? Bundan 30 yıl önce dünyada en çok buğday üreten 5 ülkeden bir tanesiyiz. Bunu eleştirmek bazında söylemiyorum. Sadece tespit için söylüyorum. Şuan ekmeğini yediğimiz buğday bize ithal geliyor. Şuan Türkiye pamuğu Yunanistan’dan alan bir konuma gelmiş. Tarımsal destekleme programlarının finansmanı bütçe kaynaklarından yapılır. Bu miktar GSMH’nın % 1’inden az olamaz. AB de son bütçe çalışmalarında tarımsal desteklemelere bütçeden % 45 pay ayrılmıştır. % 1 ile kıyasladığımızda neden tarımın gelişmediği sorusunun cevabı veriliyor sanırım. Yani Türkiye’de tarımsal destek yüzde 1 ancak AB’de yüzde 45… Peki nasıl rekabet edeceğiz? “TÜRK TARIMI İYİYE GİDİYOR DEMEK; HAYALPERESTLİK…” “Ben geçen sene Berlin tarım fuarına gittim. Biz Ukrayna’ya Rusya’ya, Türk Cumhuriyetlerinin bir kısmına ürünlerimizi gönderebiliriz. Ancak biz AB ile yarışamıyoruz. Tarım yaşamdır kaderine terk edilmez. İthalatla ilgili birkaç rakam söylemek istiyorum. 2011 yılında tarım ürünü ithalatı Cumhuriyet tarihi rekorunu kırmış. 17.6 milyar dolara. Aynı yıl ihracatımız 15.3 milyar dolarda kalmış. Buradaki açığımız meydanda… 2012 yılında da ithalata bağımlılık sürmüş ve 364 milyon dolar açık vermişiz. 90 yılından bu yana toplam tarım alanı 27.8 milyon hektardan, 23.7 milyon hektara inmiş. Yani 4 milyon hektar arazi başka şekilde kullanılmaya başlanmış. 14 yıllık belediye başkanlığı dönemimde tarıma elverişli 1 metre araziyi imara açmadık, görev süremiz devam ettiği sürede açmayacağız. Bunu da sizle paylaşmak istiyorum. Son 10 yılda ülkemizde 7 yılda ithalat, ihracatı geçmiş. Bunları daha da arttırabiliriz. Hepsini üst üste koyduğumuzda Türk tarımının doğruya gittiğini söylemek, hayalperestlikten başka bir şey değildir. Bir cümle ile sözlerimi bitirmek istiyorum. Hollanda’dan alınan ineğin, Bulgar samanı ile beslenmesi sonrası elde edilen ayranda milli değildir” dedi.

Bakmadan Geçme