BAŞKAN SAATCI, TAKSİM OLAYLARINI DEĞERLENDİRDİ

Taksim Gezi Parkı’nda başlayarak tüm Türkiye’ye yayılan protestolar, ülke genelinden ses getirmeye devam ediyor. Protestoların ilk gününden itibaren olayları takip eden Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, önemli tespitler ve değerlendirmelerde bulundu. ‘Bu eylemleri ezilen, dışlanan, başkalaştırılmaya çalışılan halkımızın bir tepkisi olarak görüyor ve sonuna kadar destekliyorum’ diyerek sözlerine başlayan Başkan Saatcı, “İktidarın yanlışlarının ortaya dökülmesine evet. Ülke bütünlüğümüze zarar verebilecek her şeye hayır” dedi. “Bu bir ağaç meselesi değildir” Halkın protestosunu demokratik bir ülkede anayasal hak olduğunu belirten Başkan Saatcı, “Ben bunu yılların bir birikimi olarak değerlendiriyorum. Bu ortamları 1980 öncesi yaşamış birisi olarak, haklıyken haksız duruma düşmemek için dikkatli davranılmasını, şiddetten, çatışmadan uzak eylem biçimlerinin tercih edilmesini benimsiyorum. Sadece orada üç beş tane ağaca sahip çıkmanın dışında, toplumun bir kısım değerleri yok sayılmaya çalışıldı. Bunlara karşı bir tepki olarak değerlendiriyorum. Yoksa sadece Taksim’de ki gezi parkı yada bizim ifademizle Topçu Kışlası’na yapılması düşünülen rezidans yada alışveriş yaşam merkezi ile ilgisi olmadığını, bunun dolu olan bardağı taşıran son damla olduğunu düşünüyorum” dedi. “Bende bir milyon toplarım’ cümlesi yerine… Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Ben yüzde 50’yi evlerinde zor tutuyorum’ sözüne de dikkat çeken Başkan Saatcı, “Bu olayda artık her iki tarafında özellikle iktidar tarafının, ‘Bende bir milyon insan çıkarırım, bende yüzde elli’yi zor tutuyorum, onlar da evden çıkarsa Türkiye ne hala gelir?’ konuşmaları yerine, Sayın Cumhurbaşkanımızın,‘Evet bundan herkes üstüne düşen payı almıştır, dersini almıştır’ cümlesi altında halkımız toplanmalıdır” dedi. “Atatürk Cumhuriyeti’ne bir sahiplenmedir” Halkın bu kadar ayağa kalkmasının bir ağaç kesimi için olmadığını dikkat çeken Başkan Saatcı, “Bizim kimseyle kavga edecek durumumuz yok. Biz ülke olarak güzellikleri paylaşacakken, bunları neden paylaşalım. Ama bu yıllardır süren başkalaşmanın, dışlamanın, kendinden olmayanı karşı görmenin bir tezahürü ve bunun sonucudur. Sadece üç beş ağaca sahip çıkmanın dışında bu bütün Cumhuriyet’e, Atatürk Cumhuriyeti’ne karşı bir sahiplenme olarak değerlendiriyorum” dedi. “Polislerimiz arasında da yaralananlar var” Çünkü bir araya gelemeyen renkler, kesimler bir arada. Başörtülüsü de, çocuğu da, gencide orada. Bu anlamda Emniyet güçlerimizin de özellikle orantısız güç kullanması da bu olayları biraz tetikledi. Onlardan da yaralananlar var, onlara da geçmiş olsun diliyorum. Bir kardeşimiz rahmetli oldu. Biz unutmuştuk artık toplumsal olaylarda rahmetli olmaları. Bunun bedelini kimse ödeyemez. Bu olayı böyle değerlendiriyorum, bu bir tepkidir” şeklinde konuştu. “Cübbelisi de bizim insanımız, başörtüsüz olanı da…” ‘Sen benden değilsin’ zihniyetinin olayları buraya kadar getirdiğini de söyleyen Saatcı, “Özellikle ülkemizde 30 yıldır kan kusturan terör örgütünün maşalarıyla, posterleriyle, onların flamalarıyla bir arada ben şahsen yürüyemem, ayakta olamam. Onlara dikkat edilmeli. NTV’ye ne kadar güzel protesto yapıldı. Bakın sabahtan beri bütün ulusal medya değişti. 180 derece değil ama 120 derece değişti. Çünkü toplumun karşısında kimse duramaz, bende dâhil. Bizim sorumlu olduğumuz insanlar bu ülkenin insanlarıdır. İnanan inanmayan, başörtülüsü, bikinilisi, sakallısı, cübbelisi, makyajsızı, makyajlısı hepsi bizim insanımız. Bunların hepsinin ortak bir noktada ortak bir değerler malzemesi içerisinde toplanması bu kadar kolayken, ‘Sen benden değilsin, seni dışladım, seni şu yaparım’ zihniyeti olayları bu noktaya getirdi. Bizim burada vurgulamaya çalıştığımız özellikle provoke eylemlerden uzak durulmasıdır. Bu tepki anayasal bir haktır. Bu protestonun dozajını arttırarak kırmaya dökmeye yakmaya götürmeden bunu demokratik yollarla protestonun devam etmesini diliyorum” dedi. “Kimse provokasyonlara gelmesin” Fethiye’de yapılan protestoların Türkiye’ye örnek olması gerektiğini söyleyen Başkan Saatcı, “Fethiye’deki eylemler çok normal. Polisimiz uzaktan takip ediyor. Arkadaşlarımızda protestosunu dile getiriyor. Çok normal bunlar. Demek ki, kırmadan, yakmadan, kırmadan da bu işler olabiliyor. Demek ki, her protestocunun gözüne hatta evlerin camını kırarak, biber gazı sıkmadan da bu işler olabiliyormuş. Fethiye Emniyet Müdürlüğü’ndeki polislerimizin duyarlılığına ve hassasiyetine de teşekkür ediyorum. Aslında hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı emniyet güçleriyle karşı karşıya gelip, bu noktalara işi getirmek istemez. Burası etki, tepki meselesi. Sen bana ne kadar sert davranırsan, bende sana öyle davranırım. Bir söz var; ‘Tilkiyi sıkıştırırsan adama saldırır’ yoksa insandan saldırır. Yani herkesin sağduyulu olması gerekiyor. Provokasyonlardan uzak ama demokratik haklarını sonlarına kadar kullanmaları gerekiyor. Ancak bunu da yazın bir köşeye, hiçbir şey Türkiye’de 3-4 gün önceki gibi olmayacak. Herkes aklını başına alacak. Ben şuyum, ben buyum yok. Biz varız. Biz paylaşacağız. Paylaşarak büyüyeceğiz. Paylaşarak büyüyeceğiz, ayrışarak değil” diyerek sözlerini tamamladı.